12 Kasım 2011

Teyze olmak..

Teyze olmak nasıl bir duygu ben henüz tatmadım. Umarım benim de minik minik tatlı yeğenlerim olacak ileride (evet Nihalcim birden fazla yeğen hayal ediyorum :))



Ama harika bir teyze tanıyorum. 24 senelik kardeşim, İtalyadaki rüya gibi deneyimlerini bırakıp bana destek olmak için doğuma 1-2 hafta kala bize taşınmıştı.
Son güne kadar süren duygu durum dengesizliklerime mangal gibi bir yürekle sempati besleyen, ve doğumdan sonraki 2 ay boyunca beni hiç bir ilgi ve yardımdan mahrum etmeyen kardeşim, aynı zamanda harika bir teyzedir.

Sabah 6 da Karan gözlerini açtığı için, benim için sandviçler hazırlayıp dolaba koyardı veya evde mutlaka atıştırmalık birşey olurdu, ben 6 da o yiyeceklerle idare eder, Karan'ı emzirdikten sonra yeniden uyurdum ve 8-9 gibi hiç birşey yememişcesine aç olarak yeniden uyanırdık. Nihal de bizimle kalkar ve çok muhtelif bir kahvaltıyı ben Karan'ı emzirirken hazırlardı. Sonra ben kahvaltımı edene kadar, Karan malesef durmadığı için, aç olarak onunla ilgilenirdi.  Nihayet anne doyunca sıra teyzeye gelirdi ve Nihal de benim ilk çocuğum sayıldığı için, onun o aç haline hiç kıyamazdım.

Bizim o dönemde oturduğumuz ev bir hayli sıcak oluyordu ve Karan'ın doğduğu yaz son yılların en sıcak yazıydı. Bebek çok küçük olduğu için klima  düşünmemiştik bile. O sıcak evde 2-3 çeşit sağlıklı sebze yemekleri yapardı, internetten süt yapıcı ve gaz yapmayan şeyleri araştırır, malzeme almak için manava yürürdü (o zaman henüz araba kullanamıyordu :)) . Enişteeee'si mümkün olduğunca ona bu alışverişlerde destek verse de, 1 malzeme eksik kalsa üşenmez, yine Nihal kendi giderdi. Herkes Erdekte keyfine bakarken, Nihal teyzelik ve kardeşlik bağlarına çılgınca yatırım yapmaktaydı :) Ne büyük yeğen sevgisi yarabbim :) Karancım teyzenin hakkını ödeyemezsin. Ve sanırım ben de ödeyemem..

Karan'ın ilk 1 ay uyumadan önce bazen anlamsız ağlamaları olurdu, Nihal onu kucağında gezdirir, kulağına kahramanlık ve Türk marşları söyleyerek rahatlatırdı. Bu ninniler İzmir marşıyla gelir, Gençlik marşıyla son bulurdu.

Göğsümde mastit olduğunda Karan 2 aylıktı, (mastit konusunda daha sonra yazacağım), bizimle hastane yollarına düşen ve oradaki vicdansız hemşireyi benim uğruma azarlayan yine aynı Kardeştir.

Doğum sırasında Ardayla nöbetleşe bana refakat eden, doğumdan sonra toplam 18 saatlik açlığımın ardından önüme gelen bamya yemeğine olan öfkemi dizginlememe vesile olan ve bana ızgara köfte izni alan yine kardeşimdir. (hayretler içinde bu yazının bu kısmını güncelleme gereği duydum, bu yazdan beri bamya için yatıya giderim, en sevdiğim sebzelerden biri oldu:))

Karan'ın altını temizlemek için anne babası kadar can atan bir başka kişi teyzesidir, kayıtlara geçebilir.

Doğumdan 5 gün sonra doğum günümmüş, (hayatımda ilk defa gerçekten kendi doğum günümü unutmuştum, unuttum diyen kimseye de inanmam insan unutur mu kendi doğum gününü yahu), bana pasta siparişi verip tek dolaplı evde saklamayı başarmış ve gerçek bir sürprize, tabiki Ardayla beraber planladılar ama, dönüştüren yine kardeşimdir.

Sadece doğum zamanı veya hamilelik dönemi değil, her çağda en harika kardeş olduğun ve bana abla olma duygusunu maksimum düzeyde harika şekilde tattırdığın için teşekkür ederim. iyi ki varsın. senin yüzünden 2. çocuk yapmak istiyorum çünkü Karan da böylesine güzel bir kardeşlik yaşamayı hakediyor (hemen değil yalnız daha zaman var heveslenmeyin :) )

Hiç yorum yok: