26 Kasım 2011

Doktor deneyimimiz hakkında

Hamile olduğumu öğrendiğimizde, doktor araştırmaya başladık. Deneyimli tanıdıklardan doktor önerileri aldık ve sıradan randevu alıp denemeye başladık.



İlk gittiğimiz doktor bey, ofisine vardığımızda telefonda muhabbet ediyordu ve bizi yaklaşık 20-25 dakika beklettikten sonra görüşmeye aldı. Günlerden cumartesiydi, biz son randevuyu almıştık ve başka bekleyen yoktu. Sakin ve neşeli, sorularımıza gayet güzel cevaplar veren bir doktordu. Ancak tam da bizim görüşmemiz sırasında başka bir hastası aradı. Doktorumuz sakin sakin "gelin bir bakalım" dedi. Birkaç dakika sonra sekreter aradı ve geldiler dedi, "tamam beklesin"dedi doktor.Biz 10 dakika kadar daha görüşüp çıktığımızda hasta bayan aşırı solgun ve paniklemiş halde bekliyordu. Eşi de öyle. Biz sekreterle görüşürken, hala bekliyorlardı, ben o sırada lavaboya girdim çıktım derken ancak bekleyenleri görüşmeye aldı. Doktorun hastayla konuşmasını duyduk ki bayan düşük yapıyormuş. Belli ki telefon ettiklerinde kanama olduğunu falan anlatmışlardı. Doktorumuzun bu kadar rahat, sakin ve umursamaz olması bizi rahatsız etti ve bir daha oraya gitmedik.

2 hafta sonra başka bir doktor beyin ofisine girdiğimizde, cumartesi öğle saatleri olmasına rağmen bizden başka bekleyen olmaması beni düşündürmüştü. Doktor kısa cevaplar veriyor ve sanki beni hiç anlamıyormuş gibi hissediyordum. Sanki farklı dil konuşuyorduk. Derken ultrason muayenesine geçtik. 1.5 aylık hamileyseniz o görüntüler altın değerindedir. O minik noktayı bütün gün seyretseniz sıkılmaz doyamazsınız. Doktor "kağıdım yok ondan görüntüleri basamıyorum bir dahakine artık" demesin mi!!! Oradan çıktıktan sonra arabaya bindik bende surat 1 karış. Benim tüm görüntülere ihtiyacım var, hatıra bunlar 1 ay nasıl beklerim şimdi diye kahroldum :))) hamile psikolojisini anlamak mümkün değil, hiç uğraşmayın :) bu doktora da bir daha gitmedik.

En sonunda yaşadığımız bu küçük şehirde bu şekilde bir hamilelik dönemi geçirmek istemediğimize karar verdik. Bol zaman ayıran, sorularımızı anlayan, net ve detaylı cevaplar verebilen, tam teçhizatlı ve ferah bir ortamda kontrollerimin yapılmasını istediğimize emindik.  O nedenle Bursa'da özel bir hastaneden randevu aldım. 4 tane kadın doğum uzmanı vardı ve ben, daha iyi empati yapabileceğini düşündüğüm için, bu sefer bayan bir doktor tercih ettim. Ancak doktorla ilgili en ufak bir fikrimiz yoktu. Doktorun adını googleda aratınca bir forumda bir bayan aynen şöyle diyordu "bende help sendromu varmış ve bunu hemen farkedip müdehale ettiği için, bu doktora çok şey borçluyum.." gibilerinden bir deneyimini paylaşıyordu.

Randevumuza gittiğimizde doktorumuz öncelikle kendisinin nasıl bir doktor olduğunu ve bu süreci nasıl yöneteceğini nedenleriyle açıkladı. Özellikle dedi ki "ben biraz pesimist yaklaşırım, tedbirli ve önlem alarak giderim, bazı doktorlar optimist yaklaşır şansa bırakabilirler. Benim için riskleri minimize etmek çok önemlidir. Sonradan keşke dememek için" dedi. Bu görüş benim hoşuma gitti. Biz de biraz pimpirikli bir çift olduğumuz için, tamam dedik doktorumuzu bulduk. Ama rahat ve "birşey olmaz"cı tipler olsaydık, bu bayan bizi bir hayli yorup kasabilirdi.

Bu 9 ay doktora güvenmek ve ahenk içinde olmak çok önemli. Eğer biraz kuşkuya düşersem önerilerini uygulamam çok zor ve endişe verici olurdu. Ta ki 8. aya kadar doktorumuzla bir sorun yaşamadık. Ancak sonra bir gün bir inatlaşmamız da oldu.

Daha önceki yazımda bahsetmiştim, suyum sızıyordu ve her ay CRP testleri ile enfeksiyon kontrolü yapıyorduk. Ama doktor, 8. ayda 15 günde 1, bu testi istedi. Ben de artık sürekli kendimden şüphe ediyor ve hasta gibi hissediyordum bu testler yüzünden. Bir randevumuzda sıramızı beklerken hemşire dedi ki "CRP için kan verin ve NST yaptırın beklerken". Ben de sordum "daha doktorla görüşmedik ki biz, muayene olmadım, son testi 15 gün önce yaptık zaten, hem neden istedi NST acaba" dedim. "Sorayım" dedi hemşire gitti.

İşte bu noktaya kadar hiç sorun yaşamadığımız doktorumuz odasından hışımla geldi. "Burada uzman benim, benim bu testlere ihtiyacım var, prosedür böyle bu testleri yapacaksınız" diye, benim oturduğum koltuğun önünde dikilip cır cır bana bağırdı. "Benimle bu şekilde konuşamazsınız, benim de bu cevaplara ihtiyacım var, kan vermekten kollarım tükendi artık, beni ikna edebilirdiniz bunları istemeden önce" diyebildim. Döndü odasına geri gitti. Bekleyen diğer kişiler bakakaldı.

8.5 hamileyseniz artık doktor değiştirmek gerçekten zor bir karar. Sıramızı beklerken bu konuyu konuştuk Ardayla ve artık bu doktorla devam edelim dedik, değişiklik düşüncesi hiç hoşumuza gitmedi.

Halbuki doktor olarak, hastayı onun idare etmesi gerekirdi diye düşünüyorum. "Tamam yaptırmasınlar o zaman önce görüşelim", deseydi ve sıramız gelince bunların gerekliliğini 1-2 cümleyle bana anlatsaydı, yine yapılırdı o testler. Bu konuda yeterli profesyonelliği gösteremediğini düşünüyorum. O hergün birçok hamile ve bebek tanıyor ve bu onun için iş. Ancak biz ilk defa bebek bekliyoruz ve bu bizim işimiz değil, yaşantımız. Ayrıca koluna iğne batarak yanan da benim canım :) Büyük ihtimalle onun da zor ve yorgun bir günüydü ve işine karışılmasına tahammül edemediği bir noktadaydı, bu da bize denk geldi.

Test sonuçlarımızla odasına girdğimizde bize bunların doğum yaklaştıkça neden daha sık yapılması gerektiğini kendiliğinden anlattı. Az önce cırlamasının ardından, o da sakin kafayla düşünmüştü belli ki.

Türkiyede doktor hasta ilişkisi, ebeveyn çocuk ilişkisi gibi yaşanıyor. Birçok doktor bizimle "senli benli" konuştuğu için bir daha kendileriyle görüşmek istemedik. "Sen gel bakalım neyin var anlat, aç bakalım sırtını dinleyelim" tarzı bir doktor uslubu beni çok rahatsız ediyor. Doğum doktorumuz da o gün aslında bize ilk defa bu şekilde davranmıştı. Çünkü çoğu zaman karşılaştığı hasta profilinin bahsettiğim şekilde bir uslupla yönetilmeye ihtiyacı var. Örneğin Doktor kızmadan tatlı yemeyi kesmeyen, doktordan ilacını içmediğini saklayan bir hasta, bu ilişkide çocuk oluyor. Doktor da bazen ana baba gibi onu azarlamak durumunda kalıyor.

Bu küçük kriz dışında doktorumuzla sorun yaşamadık. Doğumum sırasında da beni destekledi ve son dakikaya kadar sezaryene yönlendirmedi. Normal doğuma çok ısrar ettiğimi iyi anlamış olmasına ve desteklemesine hala seviniyor ve kendimi şanslı görüyorum. Ancak 14 saat boyunca doğum başlamayınca "artık sizin tercihleriniz bu noktada önemli değil, sezaryene alıyorum, burada doktor benim ve bu karar sizden çıktı artık" diyerek otoritesini de şan'ıyla ortaya koydu ;)

Hiç yorum yok: