Ne yazdım ne buldum diyenlere :)

Bir süredir işlerle fazla yoğundum ve blogumla ilgilenemedim. Google Analyticste blogumun ziyaret istatistiklerine bakarken ise, ziyaret trafiğindeki arama terimlerine takıldım kaldım :) Bazıları gerçekten nasıl oldu da blogumda buna cevap buldu diye düşündürmesiyle beraber, bir çoğunun konu kapsamında sayfama yönelmesinden mutlu oldum.

İnternette arama motorlarında aşağıdaki kelimleri veya cümleleri yazıp, bloguma yönlenen okuyucular için cevap vermeye çalışayım :


1. "Bebeğe ayrı oda" : evet kesinlikle olmalı ve mümkünse çok küçükken odasında uyutmaya başlanmalı diye düşünüyorum. Uzman değilim tabi ki yalnızca kendi deneyimimden yola çıkarak söyleyebilirim ki, bebeğin odasında uyuması, zamanla anne için ne kadar külfete dönüşse de, çocuk için çok faydalı oluyor. Gece korkusu, karanlık tedirginliği vb endişeleri olmuyor çocuğun. Annesini yanında istese de korkudan falan değil ya dişi ağrıyor, ya uykusu kaçıyor ya gün içinde öğrendiklerini tekrarlamak için bir izleyici ister oluyor veya sırf annesini istediği için istiyor. İster 1 yaşından önce ister 2 yaşından sonra olsun, çocuk her dönemine ve ayına göre farklı bir sebeple anneyi yanına çağırıyor olsa da, 2.5 yaşından beri yani 2 aydır bizim ki güzel güzel odasında sabaha kadar uyuyor.

2. "365 gün anne olmak" : bu cümle ile neye ulaşılmak istenmiş olabilir bilemiyorum, hem çalışmak hem anne olmak gibi zorlukların getirdiği ikilemlerden ötürü mü yoksa hiç anne olmamış birinin karar verme aşamasında mı sorulmuş acaba diye düşündüm. Evet tabi ki bir kere anne olunca her gün anne oluyorsunuz. Tatili veya yemek arası yok. Mesleğiniz, kişiliğiniz, hayatınızdaki "çocuk" dışındaki herşey terazinin bir tarafında, "anne" rolünüz diğer tarafta oluyor. Ve çoğu zaman ağır basıyor. Bu işin hafifletilmişi yok yani :)

3. "2.5 yaş Yankı Yazgan" : kendisi çoğu yazımın referans uzmanıdır, çok severek okurum. http://www.yankiyazgan.com/

4. "Amnion sızıntı test pedi": böyle bir ped duymuştum sanki ama pek emin değilim. Hamileliğimin 6. ayında amnion sıvımsında sızıntılar başlamıştı ve bu ölçümü basitçe turnusol kağıdı ile de yapabiliyorsunuz. Çünkü idrar ve amnion sıvısında asit-baz farkı var, kağıt renk değiştirdiğinde ayırd edebiliyorsunuz.  Turnusoller, tıbbi malzemeler satan yerlerde veya internet mağazalarında koçanla satılıyor. Detaylı deneyimimi şu yazımdan okuyabilirsiniz.

5. "40 sene hayatı toz pembe yaşadım" : hahaha umarım ben de yaşarım, herkes yaşasın :) 

6. "Bebek Reçelleri" ve "Fırında sebze köftesi": doğru yerdesiniz birkaç önceki yazılarımda çeşitli köfteler var. Karan da çok seviyor, arkadaşlarımın çocukları da. Umarım sizinkiler de sever ve yer, güzelce beslenir.

7. "Bebeğe mama sandalyesi şart mı" : yani hayati birşey değil tabi ki, ama çok ekonomik olanları var, çocuğu düşmemesi ve düzgün oturarak beslenmesi için bu sandalyede beslemek, özellikle 7.-18.aylar arasında, hemen hemen şart oluyor. Bazı arkadaşlarım puseti de mama sandalyesi gibi kullandılar. Alternatif olabilir mi denemek lazım.

8. "Diş çıkarma döneminde kaka sayısı": oldukça artıyor. Normalde günde 2-3 sefer kaka yapan oğlum, bu dönemde 7-8 sefer kaka yaptığı için poposu pişik bile olurdu. Sümüksü yapıda, her zamankinden daha asitli olan ve kötü kokan, çoğu zaman da içerisinde sanki sarı jel tanecikler varmış gibi görünen macun gibi bir kaka oluyor. Bizim için diş çıkarmanın ilk semptomu her zaman kaka olmuştur. Bu dönemde eğer çocuk 1 yaş civarındaysa probiotik karışımlar verilebiliyor, yani bizim doktorumuz bu tür bir ilaç vermişti, yemeğine katıyorduk, kaka sayısını azaltıyor ama kesinlikle kabız olmuyor. 1 yaşından önce ise özel formullü kaşık maması önermişti. Faydasını gördüm.

9. "göğüs tam boşalmıyorsa sağmak gerekir": kesinlikle! yoksa ben mastit oldum, aman siz olmayın!

10. "Emziren anneler ne yiyebilir, ne içebilir" : genel bilinenler, soğan sarımsak acı gibi kokulu ve keskin tatlar bebeğin zevkine uymayabilir, kabak, kuru fasulye, inek sütü vb gaz yapıcı şeylerden uzak durulur, fındık fıstık alerjen olduğu için bebekte hazımsızlık yapabilir ki bu da uykusuzluk demek. Alkol, sigara, kola, fast food, gibi şeylere gelmiyorum bile, zararları ortada. Bulgur, pirinç, yeşil sebzeler, et, yumurta, yoğurt, ekmek, gaz yapmayan meyveler (elma, mandalin, muz, kayısı vb) gönül rahatlığıyla yenebilir ama yine de siz bebeğinize kulak verin bazen umulmadık istisnalar olabiliyor. Mesela ben ne zaman kakolu dondurma yesem oğlum gaz sancısından kıvranıyordu neyseki 2-3 seferde sebebini farkedip kesmiştım.

11.  "ikinci çocuk olmasa ne olur" : bilmem, ne olur?  :) bu sorunun cevabını tek çocuklu her anne arıyor sanırım, bu yazımda ve de şurada  benim de sorgulamalarımı bulabilirsiniz.

12. "Mickey'nin müzik festivaline büyükler gider mi": mecburen gidecekler çocuklarının yanında tabi ama emin olun hiç sıkılmayacaksınız. Çok iyi bir sahne gösterisi, bir dakika bile hareket durmuyor, bütün çocuklar çığlık çığlığa dans edip sarkı söylüyor ve aileler de keyifle bu eğlencenin ortasında tabi.

13. "sebze mücveri 2013" :  yanında yıl yazmasının nedenini pek anlamadım, ama evet birkaç güzel tarifim var bu yazının yukarısında ve birkaç önceki yazılarımda bulabilirsiniz,  :) ha bu arada, 2012 ve 2011 tarihli tariflerim de fena değil :)

14. "Uyudum uyudum ben de anne oldum": vay bee! uyudum diyebilen tek anne olabilirsiniz muhtemelen, çünkü ben anne olduktan sonra uyuyabilenini henüz tanımadım :)

15: "oyuncak veren burgercilere" : devamında ne düşündünüz bilmem ama ben de çok kızıyorum :) şu yazımda o tür restoranları ve bunu normal karşılayan ailelere sitem etmiştim.

16. "kral oedipus psiklojik çözümlemesi": bu konuda webde ben de çok az şey bulabildim. Ama okuduğum diğer kaynaklarla beraber şu yazımda biraz sorgulayabildim.

17.  "2.5 yaş kreş ağlama": oğlum 2.5 yaşında ama henüz kreşe göndermedim ve 3.5 yaşına kadar da düşünmüyorum. Ama tabi ki ben de herkes gibi bu konuda doğru zamanı bulmak için araştırıp sorguluyorum, şu yazımda paylaşmıştım.



 18. "kinder süt dilimi 1 yaşındakilere verilir mi" : bu konu biraz karışık. Yani sizin prensiplerinizle çok alakalı. Öncelikle beslenme uzmanı değilim yeniden belirteyim. Şahsi ve mesleki deneyimlerimle sınırlı olan önerim ise, çikolata şeker jelibon cips gibi şeyler vermektense(ki mümkünse hiç bir zaman) süt dilimi gönül rahatlığıyla bence verilebilir. Ben ne yaptım derseniz, 2 yaşından sonra verdim haftada 1-2 adetle sınırlı olarak. Çünkü prensip olarak, çocukların abur cuburlarla olabildiğince geç tanışması gerektiğini düşünüyorum. Kinder Süt diliminin ise sağlıklı abur cuburlardan olduğuna inanıyorum. Her koşulda, tüm öğünlerini olması gerektiği şekilde alması koşulunu saklı tutarak tabi. Sağlıklı olsa da ana öğün yerini almamalı bence.


Önemli not: bu yazıya edit vermem lazım. Kinder süt diliminde palm yağı olduğunu öğrendikten sonra vermeyi kestim. Palm yağının zararlarını o dönemde bilmiyordum. Artık ürün etiketlerine dikkat ediyorum, palm (hurma) yağı olan hiç bir ürünü satın almıyorum.