4 Aralık 2012

Burger restoranlarında gördüğüm çocuklar

Ünlü fast food zincirleri ile taa üniversitede tanıştım diyebilirim. Ondan önce 1-2 sefer görmüş, annemin "aman ben size evde daha güzelini yaparım" iddiasıyla hiç içeriye girmeden geçmiştim önlerinden.Gerçekten de ekmek hamurundan pizza, ev köftesinden hamburger, rahmetli babanemin kıymalı pidelerini hala tek geçerim. Şimdi alternatif pizza hamurları da bir hayli popüler ve pratik oldu, biz çocukken yoktu tabi.



Küçük bir yerde büyümemin de getirdiği sonuçlar bunlar aslında. Çünkü "bizim orada", fast food diye açılan restoranlarda bile aslında bildiğimiz ızgara köfte ve normal odun fırını ekmeğinden hamburger yapılırdı veya ekmek hamurundan pizza. Zincir marka restoranı değildi hiç biri.  Ne trans yağ duymuştuk, ne de işlenmiş et diye bir kelime.

Yaza doğru bahçede ansızın beliren semizotlarından yapılan zeytinyağlı yemeğe yoğurdu döker, bahçeden toplanan domates biber maydonoz soğan vs ile yapılan salata ile afiyetle yerdik.

Ben sokakta oynarken acıkırsam, bahçeden domates koparıp yerdim veya ağaca topu atardım ve kopup düşen erikleri atıştırırdım. Hatta bir gün biraz abartmışım sanırım çok domates yedim diye deri döküntüsü bile olmuştu.

O zamanlar bahçedeki çeşmenin suyu da gönül rahatlığıyla içiliyordu.

Çok yaşlı sayılmam, 1981 doğumluğum.


Üniversiteye başladığım sene sıradan hamburgerlerin dışında türler moda oldu, whopper, royal vs. yurtta kalıyorum o zaman, yeni trend değil mi işte, etkilendim 18 yaşımda ben de. 49kg olarak başladığım üniversite eğitiminde daha ilk dönem bitmeden 6kg almıştım fast food yüzünden. Sürekli burger yemesek de, pizza, sandviç vs ile sağlıksız besleniyorduk.

Baktım sorun çığ gibi gidiyor, mini bir buzdolabı ve bir kaç tabak tencere aldım yurttaki odama ve ilk yaptığım yemek de semizotu ve köfteydi. Oh mis!

Şimdi anneyim.
Fast food restoranlarına uzun zamandır uğramadım. En azından mecbur kalırsam da, odun fırınında pişmiş sebzeli peynirli pizzalardan falan yanayım artık diyelim. Çok nadiren canım çekiyor bazen eski günleri hatırlayıp, ama hem çocuğumuza iyi örnek olmak için, hem de o kadar zararlı olan şeylerden olabildiğince uzak durmak için yemiyoruz. Yaşça burgerle falan çok geç tanıştığım için sağlığım yerinde, gelişme çağımda çok sağlıklı beslendiğim için, hani derler ya "hamurum" sağlam tutulmuş.

 Ama burgercilerde gördüğüm çocuklara inanın bakamıyorum, nasıl olurda bir insan, masanın üzerine veya mama sandalyaesine oturabilecek kadar küçük bir çocuğun eline nugget veya miniburger verebiliyor, aklıma hiç sığmıyor. Hele o patateslerin piştiği yağlar, vücutdan neredeyse hiç atılamıyor, damarlarda yapış yapış sakız gibi kalıyor. Hani eski fritözleri hatırlayın, kenardaki yağlar nasıl lastik gibi olurdu. Aynen öyle. Benim de üniversitedeyken 1 tane minicik bir fritözüm olmuştu, 2-3 ay sonra "bu iş böyle biraz yanlış sanırım" diye içimden gelen sese güvenip direkt çöpe atmıştım.

Çocuk her gördüğünü ister. Bizim millette bir laf var, çocuk birinin elinde birşey görüp isterse  "erkek çocuğu bak, illa 1 tane ver" derler hemen . Ne farkeder ya? Hayatta hiç ağzından girmemiş bir yemeği canı nasıl çekebilir ki? ve öyle çok canı çekecek ki çocuğun "bir yeri şişecek" ?

Dün ailecek gemideydik, Karan başka çocuklarla oyun alanındaydı ve birinin elinde çikolatalı gofret gördü. Çocuk diyor benim, Karan diyor benim. Yahu Karan hayatında öyle birşey ile ilk defa bu kadar yakınlaşıyor, nereden çıktı bu "benim" savaşı? Belki onun yemek değil oyuncak falan olduğunu bile sanıyor olabilir o sırada. Kuru bir inat o esnada. Çocuğun annesi "vereyim mi" dedi. "Yok" dedim.


Karan kendini yerlere atıp ağlarken herkes bize bakıyor, bir parça gofret için çocuğu ağlatan kötü anne oluyorum ben de diğer gözlerde.

Kucağıma aldım. O kadar öfkeli ki o sırada kaşıma kafa bile attı. Ortamdan uzaklaştık, olsa olsa otuz adım mesafedeki kafeteryaya vardık ve sütün üzerindeki aslan karakterini gördüğü anda gofreti unutmuştu. Onlar gofretini yesin Karan sütünü içsin. Benim doğrum budur.

Çocuklar herşeyi görüp isteyebilir, tepinebilir, yalvarabilir. Ben hayatım boyunca birşey yemedi diye bir yeri şişen insan görmedim, ne çocuk ne yetişkin; görmeyi de geçtim, çevremdeki kimseden de böyle bir rivayet duymadım.

İçinde margarin, trans yağ, aşırı miktarda şeker, aşırı miktarda yağ (%80i ayçiçek yağı olan mayonez gibi) gibi ürünlerin vereceği zararla hiç birşey kıyaslanamaz.

Doğduğu günden beri bu konuda savaş veriyorum. Herkes bir şeker verme derdinde nedense. Ya neden bir havuç soyup vermiyorsun çocuğa, veya 4-5 kuru üzüm, incir, badem? lolipop, cips, jelibon vermek nedendir yani. Kötü şeylere olan motivasyonun yarısı kadar iyi şeylere motive olunsun, herkes sağlıklı olur gerçekten.
Tabi biz eşimle de düşkün değiliz böyle abur cubura, belki o sebeple Karan da uyum sağlıyor. Ben elimde çikolata kavanozuna iştahla kaşık batırsam, Karan ne yapar? O benden daha çok dalar kavanoza. Keza seviyor olsam, çok canım çekse de Karan için kendimi tutardım, hem daha iyi değil mi Karan sayesinde ailecek sağlıklı beslenmiş olmak?

Kek yapın, kurabiye yapın, ıspanaklı börek yapın, yemez mi? Bence bayılır. Burgere de on basar.
Üstelik evde kokan vanilya, tarçın vb gibi kokular, çocuklarda bilinçaltına yazılıyormuş. İleride çocukluğu ile ilgili güzel anıları düşününce ilk önce kek kurabiye vanilya kokusu akla geliyor ve ailesine olan bağlılığı perçinleniyormuş.

Karan 2.5 yaşında, hala ne şeker, ne çikolata, ne de zararlı birşey yemedi, mümkün olduğunca da yedirmeyeceğim. Nasılsa benim erişimimin ötesine geçince okulda kreşte gidip alıp yiyecek ve engel olamayacağım belki. Ne kadar geç, o kadar iyi. Neyseki okullarda kantinlerle ilgili ciddi yasal revizyonlar sözkonusu. Kola da yasaklandı. Karan büyüyene kadar umarım daha da iyileştirilir.

Kısacası, burger murger yedirmeyin kardeşim çocuklara. Sinirim bozuluyor, gelecekten endişe ediyorum. Çok üzülüyorum, ve aslında acıyorum o çocuklara. Keşke daha emin ellerde büyüselerdi diye iç geçirmemek mümkün değil. Evde kır 2 yumurta, yap makarna yesin, bin kat daha iyidir!! İştahsız olabilir ama burger yiyorsa eminim iştahsız değildir, doğru şekilde yönlendirilmesi gerekiyor demektir. "Yediremiyorum" derken bir daha sorun kendinize, eğer burgeri yiyorsa herşey yiyebilir bir çocuk.









Hiç yorum yok: