19 Kasım 2012

İkinci çocuk demişken..

Karan şuanda 2.5 yaşında sayılır. İki çocuklu bir aile olmak istediğimiz ortada. Bir önceki yazımda bu konudaki kararlılığımızdan bahsetmiştim. Kararsız olduğumuz kısım zamanlama ile ilgili. Kararsızlık ve zorlukların gölgesinde kalıp es geçtiğim duygularım var.



1. Karan'a haksızlık etmekten çekiniyorum: şuanda Karan uyumadan önce benim yanında yatmamı istiyor, aslında ona kalsa, sabaha kadar beraber olmak istiyor ama tabi ki mümkün olduğunca kendi başına odasında uyumasına çalışıyoruz. Dolayısıyla her akşam 145cm boyundaki beşikte Karan'ın yanında yatıyorum yarım saat kadar, o uyuduktan sonra,  sanırım 70cm yüksekten karanlıkta iniyorum. Sessizce ve hissettirmeden inebilmek için de bir hayli akrobasi gerekiyor. Şuan karnımda 2 aylık bir bebek olsa bu hareketleri sanırım yapmamam gerekir. Hadi diyelim Karan bizim yatakta benimle uyudu, bu sefer de o tekmelerin nereden geleceği ve nereme ulaşacağı meçhul. Velhasıl hamilelik eşittir, "Karancım malesef artık kendin uyumalısın ve de yatağında" deme vakti. Karan böyle bir kural ile kusana kadar ağlar. Karan da daha bebek sayılır, anneyle uyuma hakkını sonuna kadar destekliyorum, ben sınırlasam da onun istemeye hakkı var.

2. Karan'ı terkedilmiş hissettirmekten çekiniyorum: İster karnımda ister dünyada bir bebek olsun, Karan'la eskisi kadar oynayamam sanırım. Zaten eviçinde çok başarılı bir oyuncu hiç bir zaman olamadım, dışarıda daha güzel oynuyorum. Evde kitap okurum puzzle yaparız derken, erkek çocuğu olduğu için sanırım enerjisi patlıyor ve daha fazla dayanamayıp üzerime atlıyor; ya güreşiyoruz ya ham ham yaparken boğuşuyoruz, bu sırada benim yediğim tekmenin kafanın haddi hesabı yok, ya da at oluyorum ve ya uçurucu vs.... Tüm bu sınırlı aktiviteleri ne ile takas edeceğim hiç bilmiyorum. Diyelim ki ev dışında birşeyler yapacağız. Mayıstan eylüle kadar plaj bizim için en büyük nimet. Sabahtan akşama kadar ben de Karan da çok mutlu oluyoruz kumda oynamaktan denizde şımarmaktan. Nasıl derim "annecim bugün plaja gidemeyiz kardeşinle ilgilenmem lazım" diye. Veya gittik diyelim "hadi sen oyna, ben gölgede kardeşinle ilgileneceğim, emzireceğim" vs. diye nasıl anlatır, nasıl orta yolu bulabilirim ki. Karan da çocuk daha, benimle yapmak isteyeceği  o kadar çok şey var ki. Ayrıca tüm anneler bilir, plajdan eve gelince 2 saat süren temizlik banyo yemek yeme vs hepsi tonlarca yorgunluk oluyor. Bu sırada artı küçük bir bebek olmasını hayal bile edemedim.

3. Babasına ve bana olan sevgisinde denge kaybı olmasından korkuyorum: Yukarıdaki iki sebepten ötürü mahrumiyet hisseden oğlumun herşeyi babasından beklemeye başlamasından çekiniyorum. İster istemez benim yetemediğim herşeyi baba yapacak. 2 çocuk bu demek aslında, çocukların ebeveynleri paylaşması demek biraz da. Ama her seferinde yine aklıma Karan geliyor, onun daha hala bana ih-ti-ya-cı- vaaaar...

4. Karan'ın bebekleşmesinden çekiniyorum: En klasik kıskanma tepkisi. Okuduğumuz heryerde yazıyor. Çocuğun en basitçe kendini ifade etmesi, yeteneklerinden ödün verip ilgi araması. Nasıl kıyarım Karan'ıma. Daha yeni konuşmaya başladı. Tam söküldükten sonra susmasından korkarım. Hala bez bağlıyoruz, yavaş yavaş söylemeye başladı ve yaza kadar tuvalet eğitimi yerleşir diye umuyorum. Tam yeni öğrenmişken 5-6 ay sonra yeniden altına yapmaya başlarsa diye korkuyorum. Karan hala sütü biberonda içiyor, 3 yaşına kadar engellemeyi düşünmüyorum ama şimdi bebek olsa, 3.5 yaşındaki çocuk sırf özendiği için yeniden biberon ister yani, kaçınılmaz. Neyse ki Karan hiç emzik emmedi. İkinci çocuğum olsa ona da vermem sanırım. Şuanda bile, "annecim mamalarını bitirdin aferin bak nası kocaman oldun kucağıma sığmıyorsun" gibi laflar ettiğimde "havıııı, çüçüüüük" (hayır küçük) diye kızıyor hemen bana. Küçük olduğunun farkında ve küçük kalmak istiyor. Bir de yeni bebek gelirse, herhalde kucağıma yatıp meme emiyor diye benden nefret edebilir.  Ben şuanda arkadaşlarımın çocuğunu kucağıma almayı bırakın, bir metreden fazla yaklaşamıyorum bile. Nasıl olacak yeni bebekle bu işler? Üstelik de bizim odamızda uyuyan bir yeni bebekle..

5. Seyahati geçtim doktora bile zor gideriz sanırım: Karan 4-5 aydır hiç bir şekilde çocuk koltuğuna oturmuyor. Yazın havalar ısınınca o kadar isyan etti ki, hak vermedim değil. O koltuklar gerçekten kabus gibi terletiyor. Ben de yanında oturdum, kısa mesafelerde çocuk koltuğuna oturmamasına izin verdim mecburen. Şimdi yeni bebek olsa, 7-8 ay boyunca arka koltuğun orta kısmına bağlanan ana kucağında seyahat edilecek. Karan bu duruma garanti fıttırır. En sevdiği şeyi yolculukta hemen dizime yatıp uyumak. Ortada koltuk varken imkansız. Söyleyecek başka söz bulamıyorum. Çözümüm de yok.

6. Karnımda çocukla bez değiştirmek uyutmak gibi zorunlu işlerin dışında Karan'ı nasıl kucağıma alacağım: Karan mutsuz olunca canı yanınca hastayken vs hemen "beni kucağına al" şeklinde geliyor. Klasik bebek yani. Ben karnımda bebek olsa, 17.5 kg çocuğu nasıl alacağım kucağıma?

İlk etapta aklıma gelen ve çözümünü gerçekten bilmediğim şeyler bunlar. Kim ne derse desin kardeş, ilk çocuk için geliyor. Karan'ın kardeşi olsun diye yani. "Karan sen şuanda anlamıyorsun ama aslında sırf senin için bir karar verdik ve çocuğum malesef bu sana biraz acı ve mutsuzluk getirecek" demek için yani...

Peki ya madalyonun tersi? Bu kısmı oğlum büyüyünce anlar diye ona ithafen yazıyorum:

"Karancım çok zor oldu ama bak 3 sene içinde beraber sana bir arkadaş büyüttük. Şimdi ne güzel oynuyorsunuz. Hatta bir olup bazen karşıma geçip biz bu mamayı yemeyiz diyorsunuz, sonra beraber kumdan kaleler yaparken, bisiklet yarışında, sinemada, kıkır kıkır gülmeyi de öğrendiniz. Babayla güreşmeyi, dondurma almaya gitmeyi sevdiniz. Anneyle bıcı bıcı yapmayı, birbirinize su sıçratmayı sevdiniz. Hangi dvd yi izlesek diye kavga ederken, ne seçerseniz seçin ezberlediğiniz bir film olduğunu farkedip, beraber film seçmeyi de öğrendiniz. Belki hala uyumadan önce disiplinli bir ses tonuna ve refakate ihtiyaç duyarsınız ama kendi yaptığınız şekilli kurabiyeleri yerken ve yanında ballı sütünüzü içerken, biz aklınıza hiç gelmiyoruz bile değil mi?

Ve bütün hayatın böyle olacak Karancım, herkesten önce kardeşini düşünecek, kendinden önce onu koruyacak, büyük olan muzu ona verip, küçük olan topla sen oynamaya çalışacaksın. Bazen onun hatasını üstleneceksin veya bazen o küçücük boyuna bakmadan senin önüne geçip seni koruyacak. Kardeşinle olduktan sonra her zorluk kolaylaşacak, kardeşin yanında yoksa annenin böreği boğazından geçmeyecek. İster kız ister erkek olsun, kardeşin senin sesini duyunca kendini güvende hissedecek ve seni en çok o şımartacak. Sen hayatında neredeyse hiç hatırlamadığın bir dönemde 2-3 sene kardeşine gıcık olmuş olabilirsin, ben ise boşuna bu duruma endişelenmiş olduğumu uzun yıllar sizi izlerken kendime hatırlatıp duracağım. En azından şuanda böyle olmasını umuyorum."

Herkese kardeşiyle uzun yıllar dilerim..

Sevgiler.





Hiç yorum yok: