Karan hiç emzik emmedi. Bir iki sefer denediğimde "sütsüz meme miii, asla!" der gibi büyük bir sinirle tükürdü. Ben de hiç ısrar etmedim. Dolayısıyla dertlerden bir kalem eksik oldu bu sayede.
Ama biliyorum ki birçok kişi 2-3 yaşını geçen çocuklarının hala emzik bağımlısı olmasından muzdarip. Biri de bizim sevgili dadımızın Torunu idi. Bakın nasıl 1 gece de çözdük sorunu.
Torun 4 yaşını geçti, kreşe gidiyor sene başından beri. Yalnızca uykuda emzik istiyor. Detaylıca anlatıyor bağımlılığını "annanecim ben asla uyuyamam ki, emzik olmadan nasıl uyurum mümkün değil, bana bırak demesinler" diyormuş. Bir yandan da arkadaşlarından utandığı için gizli gizli emmeye çalışıyormuş. Aileye üzüntü..
Biraz araştırayım dedim, "emzik perisi" diye birşeyler okudum çeşitli yerlerde. Sanırım ingilizce masal kitabından alıntı. Yöntem ancak 2-3 yaşından sonra işe yarar gibime geliyor çünkü çocuk belli bir seçim ve muhakeme yeteneğine sahip olacak ki konuyu kavrasın. Ve tabi bence, kesinlikle ailesine ve söylediklerinin doğruluğuna inanıyor olması gerekli, yoksa böyle bir hikayeye inandırmak pek mümkün olmayabilir.
Yöntemi uygulayabilmek için önceki bir hafta on günlük dönemde çocukla bu konuda ön sohbetler yapmak gerekiyor. Emzik perisinden merak uyandıracak şekilde az az bahsetmek.
"Emzik perisi var biliyor musun? Eğer sen hediye etmek istersen ve kapıya asarsan, senin gibi abla/abi olmuş çocukların emziklerini topluyor ve senin adına başka küçük bebeklere hediye ediyor" diye bir güzel ballandırıp anlatıyorsunuz. "Üstelik emziğinin yerine çok istediğin bir şeyi de o bebeklerden sana hediye olarak getiriyor bunun karşılığında" diye olaya heyecan katıyorsunuz.
Bizim torun scooter istermiş ne zamandır, yaz gelsin alırız demişler hep. Bu hikayeyi duydukça da "olsun ben emziğimi seviyorum" demiş demiş ama, aklına hediye düştü bir kere.. bir cesaret etse, asacak emziği kapıya.
Bir akşam emziğini annanesinde unutmuşlar, gece eve döndüklerinde aramış telefonla. "benim emziğim orada mı kalmış bulamıyoruz evde" demiş. "ben hiç görmedim ananecim sen nerede bıraktın acaba onu" diye sormuş. "Acaba emzik perisi mi aldı emziğimi anane kapıya baksana belki orada düşürmüşümdür" demiş. Anane bakmış kapıda emzik yok. (tabi toruna böyle diyor, yoksa emzik ortada) "O zaman ben sabah gelip bakayım yerine ne bırakacak acaba çok heyecanladım" demiş torun. Anane sabah erkenden düşmüş yollara scooter ile gelmiş eve, koymuş kapının önüne. Ardından torun da gelmiş ve evler şenlenmiş :)
Kreşte arkadaşları ile aralarında konuşmalar oluyormuş şimdi "emzik perisine ver emziğini kızım bana scooter getirdi". Bir başka cin inanmamış "olur mu öyle kandırmışlar seni" diyormuş. Torun "annem kandırmaz beni, getirdi işte ver gitsin emziği boşver napıcaksın belki Barbie falan getirir"...
Emzik perisi yönetminin çeşitli varyasyonları var, ama çok da sıkı sıkıya hikayeye uymak şart değil sanırım, biraz doğal bir ortam ve fırsat yakaladığınızda bizim torun gibi, harekete geçilebilir.
Kolay gelsin :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder