Neden ağlatıyorsun çocuğu !?!?

Karan'la dışarı her çıkışımızda, mutlaka bir yerde biri bana birşeyi yapmam ya da yapmamam için ısrar ederdi. Bu kişiler tanıdıklardan da olabilir hiç tanımadığımız yabancılardan da olabilirdi.



"Bu sıcakta çok giydirmişsin çocuğu"
"Uyuyo çocuk haberin yok üstüne birşey örtsene"
"Bu puset ne biçimmiş böyle kuş yuvası gibi valla bana sıkıntı geldi" (oto koltuğu da olan, ana kucağı modelindeki bebek pusetimizden bahsediyor)
"Güneşe çıkar çocuğu kemikleri güçlensin"
"Gölgeye koy çocuğu ishal olur sonra"
"Bu sıcakta içi yanar çocuğun, su ver kızım günahtır" (psikopatım ya ben)
"Sütün yetmiyordur ondan ağlar, muhallebi ver sen ona"
"Neden ağlatıyorsun çocuğu?!?" (en sevdiğim soru)
"Uyutma o kadar aptal olur" (hmm bak sen)
"Öpelim ya nolcak bağışıklığı güçlenir" (yani!!!)


Daha onlarcası var. Hiç oralı olmadığınızı görünce daha da ısrar eder, "kime diyorum yavrum 3 çocuk büyüttüm ben de söz dinlesene".

2 aylık bebeğinizi denize dokup sokmama konusunda herkesten farklı birşey dinler, onlar tartışa dursun, siz kenardan kenardan çaktırmadan ortamı terkedersiniz.

"Benim kız 1 aylıktı daldırdım çıkardım"
"Benim oğlum 3 aylıktı gayet severdi denizi"

Üfff, öyle diyorlar ama konu ilerledikçe bir bakıyorsun aynı çocukların ya güneş yanığı hikayesi var ya orta kulak iltihabı. Ben sokmadım Karan'ı denize, güneş için de akşamüstü 5 gibi yürüyüşe çıkardım, pusetinde alırdı güneş banyosunu. Veya sabah 8-9 gibi deniz kenarında otururduk oğluşumla.

Bu tabi ki, doğrusu yanlışı tartışmaya açık, mutlaka iyi nedenleri de kötü sonuçları da olabilecek bir konu. Ama benim dayanamadığım konu, ısrar edilmesiydi. Neyseki sonraki yaz Karan 1 yaşında olduğu için, her ne kadar her seferinde kum yese ve zaptetmesi zor olsa da, bol bol oynadık hem denizde hem plajda , ki bu benim en çok hayalini kurduğum aktivitelerden biriydi :)


Çocuğunun nasıl refah içinde olacağını en iyi annesi bilir. Diğerleri boş konuşur boş..