
O gün okul bitmek bilmedi. Çocukken zaman zaten yavaş geçer, o gün ben de dokuz doğurdum. Okuldan çıkınca eve gittim. Babamla beraber hastanenin yolunu tuttuk. Taşımakta zorlandığım büyüklükte bir buket çiçek aldığımızı ve annemin odasına kadar kendim taşıdığımı çok iyi hatırlıyorum. En sevdiğim giysilerimi giymiştim ve heyecandan ölecektim. Anneme çiçekleri verdim, doğru dürüst öptüm mü bilmiyorum hemen soluğu beşiğin yanında aldım .Minik burunlu, bembeyaz kardeşim kundaklıyatıyordu, onu görünce kalbimin koskocaman olduğunu hissettim. Hemen o anda sevmiştim onu. "Annane, kucağıma verirmisin gezdireceğim kardeşimi ben" dedim. Şevkimi kırmadı, verdi kucağıma, hastanenin koridorlarında beraber yavaş yavaş gezindik. Çok heyecanlandım. Düşürürsem diye ödüm koptu ama herkes de bize bakıyor ya, nasıl gururlanıyorum abla oldum diye!
O gece annem hastanede kaldı, biz babamla eve döndük. Sabah okula gittim ama aklım yine kardeşimde. Gün yine geçmek bilmedi. Okuldan dönerken eve yakın bir parkta arkadaşımı gördüm. "Koş koş eve annenler geldi, gördüm az önce" dedi. Yolun kalan kısmını koşarak tamamladım. Eve geldiğimde annemle kardeşim evdeydiler. Nasıl sevindim..
Eşimin de kardeşi var. O yüzden olsa gerek, aile 4 kişi olmalı gibi geliyor ikimize de, çocuklar en az 2 olmalı diye içimde derinden bir ses sürekli başımın etini yiyor.
Çocuk büyütmek çok zor, anne baba kimliğini hakkını vererek taşımak çok zor. Ama çok istiyorum, Karan da böyle kardeş sevgisi tatsın, kalbi onun da kocaman olsun kardeşinin doğuşuyla.
Belki biraz daha büyümesi lazım, belki de arayı çok açmadan ona bu hediyeyi vermek lazım, hangisi daha doğru bilemiyorum. Belki o da böyle kardeşiyle tanıştığı günü birazcık hatırlasa güzel olabilir. Bakalım kısmet,, Emin olduğum tek şey, Karan'ın da kardeşi olsun istiyorum.
Bu vesileyle bu yazımı bugün doğum günü olan kardeşime hediye edeyim, iyi ki doğdun birtanem :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder