11 Kasım 2011

Doğum Hazırlıkları ve Non-Stress Test

Her zaman normal ve doğal şeylerden yana olduğum gibi normal doğum yapmayı herşeyden çok istedim. Bunu deneyimleyen diğer anneler her ne kadar korkuta korkuta anlatsa da, ve ben de titresem de, ancak normal doğum deneyimini yaşarsam tam bir doğum deneyimi yaşayacağıma inanıyordum.

Hamileliğim boyunca toplam 8kg aldım. Hamilelik öncesinde 23 bmi ile hafif kilolu bir bayan olduğum için, hamileyken 20-25 kilo almaktan çok korkmuştum. Ama bünyem bana bu iyiliği yaptı ve sadece 8 kg alarak doğuma gittim.



Kilomun iyi olması ve tansiyon gibi sorunlar yaşamadığım için normal doğum olasılığımın yüksek olduğunu söyluyordu doktorum da. Ancak bana verdiği birkaç örneği paylaşmadan geçemeyeceğim.

Normal doğumda en önemli meselelerden biri o çok meşhur nefes yönetmini doğru uygulamakmış. Ama tabi doğum o noktaya gelene kadar geçeceğimiz yol çok önemli. Gündelik hayatımızda kasıklarımızın sürekli kapalı ve oturur pozisyonda olması, normal doğumu zorlaştıran nedenlerden. Örneğin tarlada doğum yapan kadınların bu kadar kolay doğurmasının en önemli sebebi de çömelme hareketini daha sık yapıyor olmaları denebilirmiş. O yüzden hamile kaldıktan sonra yapılan esnetme hareketleri bir nebze faydalı olsa bile, aslında çok çok daha önceden bu yana gelen yaşam tarzımızın etkisi çok daha fazla.
Ayrıca nefes almayı bilmek, diyaframı doğru kullanabilmek kolay öğrenilmiyor tabi. Doktorumun bir hastası senfoni orkestrasında flüt çalıyormuş, bir sefer ıkınmış doğurmuş. Düşünün 1 sefer ıkınarak doğurabilmek!!

Doğum çantamı hazırlarken hep normal doğum yapacağımı düşünerek plan yaptım. Yaz günü doğuracağım için askılı geceliğimi aldım yanıma. Fotoğraflar çekineceğiz diye şık güzel bir pijama takımını da ihmal etmedim tabi. Bir yerde okumuştum, 1-2 beden büyük iç çamaşırı alın yanınıza diyordu, o öneriye uydum, herkese de uymalarını öneririm. Çünkü doğum sonrası çok doğal olan kanamalar sebebiyle çok kalın pedler kullanacaksınız ve çamaşırın büyük olmasına ihtiyacınız olacak.Bebek kıyafeti hastanelerde bulunuyor ama tabi insan o kadar hevesle aldığı zıbınları giydirmek için can atıyor. Oto koltuğu da olan portbebelerden edinmişsinizdir, önemli olan o telaşla doğuma giderken yanınıza almayı unutmamamız :) Ben bir liste yapıp eşime vermiştim, evden çıkmadan kontrol edelim, önemli birşeyi yanımıza almayı unutmayalım diye.


Diğer detaylar tamamen sizin herhangi bir yere bir gece kalmak üzere giderken hazırladığınız çantayla aynı bence.

8. ayın ortalarındayken birgün 20-25 dakika arayla sancı hissetmeye başladım. Ama o kadar hafif bir sancı ki.. Düzenli olması kafamızı karıştırdı, doktorumuzu aradık. Bir iki saat sürdü bu ağrılar. En sonunda enişelere son vermek üzere doktorun yolunu tuttuk.

O gün NST denen makinayla tanıştım. Non-stress test. Bebeğin kalp atışlarını duyabiliyoruz. Ritmi kağıda döken ve doğum sancısı olup olmadığını ayırtetmemize yarayan makina. Son ay kontrollerinde sık sık duyacağımız şeydi tabi ama o gün bizim için erken doğum mu oluyor acaba diye yüreğimizi ağzımıza getiren sancıların kontrolünde tanışmıştık.

Neyse ki doğumla alakası olmayan ve pek mühim de olmayan, yorgunluktan olabilecek sancılarım akşama geçti.
Bir daha da böyle bir yanlış alarm yaşamadık.

Ama bu su sızıntıları ve üzerine karın kasılmaları yaşamam beni biraz daha temkinli olmaya itti. İşe olabildiğince geç veda etmek istememe rağmen doktorum beni ikna etti ve 27 nisan 2010 da işten ayrılıp eve dinlenmeye çekildim. 20 haziran 2010 beklediğimiz klinik doğum tarihiydi. Tabi çok az şey planlandığı gibi gelişiyor :)

Hiç yorum yok: