Doğum yaklaşırken sık sık hayal kurardık, hayalden tatbikat yapardık. Doğum başladığında eşim işte olursa napacağız, evde olursa napacağız, gece yarısı uykuda olursak napacağız sık sık konuşurduk.
Sürekli dalga geçiyordum filmlerle falan "hayatım vakit geldi" diye bu kadar sakin konuşabilir mi bir kadın vakit gerçekten gelince diye.
10 Haziran 2010 da doğar mı Karan diye düşünmüştüm, 10.06.10.. güzel tarih. Ama o sabah kızkardeşimle kahvaltı ederken, "yok dedim hiç sanmıyorum ki bugün gelsin bu çocuk, çok sıkıldım ben dışarı çıkalım, hem de babalar gününe ne durumda oluruz belli olmaz, Arda'nın ilk babalar günü hediyesini bir an önce alayım kenarda dursun" .
Biraz dolaştık, hediyeyi aldık ve eve geldik. Yok hala en ufak bir işaret yok doğuma dair.
Ama ertesi gün, kendimi halsiz ve sıkıntılı hissettim. Karan hiç durmadan hareket ediyordu ve sanki o gün hiç uyumamıştı. Dedesinin doğum günüydü ve kendi kendime acaba aynı günde mi doğacak diye düşündüm :)
Akşam yemeğimi zor yedim. Karan o kadar çok dönüyor ve tekmeliyordu ki midemdeki baskı yüzünden yiyemiyordum. "Bu çocuk bu gece keseyi patlatmazsa daha da patlatmaz herhalde" dedim.
Hava artık iyice ısınmaya başlamıştı. Balkonda oturmaya çalıştık sivrisineklerle başedemedik. Ben yorgunluktan keyfim kaçmış halde erken uyumak istedim, Arda da benimle yattı. Saat 23 00 civarıydı. O hemen uyudu ama ben imkanı yok uyuyamıyordum. Karan dön dön beni mahvetti ve nihayet saat gece 01 00 de tuvalete gitmek üzere ayağa kalkınca bacaklarımdan sular süzüldü. 12.06.2010 saat 01:00 da doğum resmen başlamıştı :)
İlk önce ne yapacağımı şaşırdım. Emin olamadım. Su yine pembemsi bir renk ve kıvamlıydı. Birkaç dakika düşündükten sonra , koluna dokundum "Arda hayatım vakit geldi" dedim. Arda şöyle bir gülümsedi, "şaka mı yapıyorsun" dedi. "Yok valla baksana suyum geldi" dedim. İşte o filmlerdeki gibi ben de gayet soğuk kanlı şekilde söylemiştim vaktin geldiğini :D
Hatta aynı edayla kardeşimi de uyandırdım, ki onun henüz yattığını uyanık oldugum için duymuş biliyordum. Kocam 2 saat uyumuş, kardeşim belki yarım saat uyumuş uyanmışlardı ve biz Bursa yollarına düştük!
Sonrasında standartlar uygulandı :) Evet bebek geliyordu ama malesef sancı yoktu. Yok en ufak bir ağrı yok. NST' ye bağlı yatıyorum, sabahı sabah ettik. Saat 09 30 gibi doktorum yeniden kontrole geldiğinde "yok olmaz bu böyle alalım sezaryenle" demesin mi???
N'olacak benim normal doğum hayallerim peki!
Olmaz dedim sunni sancı verin.
4.5 saat süreyle sunni sancı aldım, o kısmı detaylandırmaya gerek yok pek nahoş bir konu,
sonuç : rahimde 1cm açılma.
Kaçınılmaz son: saat 14:56da Karan sezaryenle doğdu :) 4085gr,53cm ve herşeyi ile sağlıklı tosuncuk bir bebek. Hayatımda yaşadığım en güzel an, onu kollarıma aldığım andır.
Son doktor kontrolümde, 12 haziran saat 14:00 e randevu veren doktorum, az rötarla o tarihte çocuğumu doğurtmuştu! Ben bu randevu tarihinde doğururum demiştim ama dimi, demiştim :)
2 yorum:
Aynı hayal kırıklığını ben de yaşadım hala düşününce içim sızlar. Karancığım demek sizi sabahlara kadar uğraştırdı bak sen kerataya!
Haa bu arada... Doğum tatbikatları ve o sırada sakin olma çalışmaları da aynen:)))
Yorum Gönder