28 Kasım 2012

Eleştiri mi öneri mi

Annelerin başka annelere olan yorum ve önerilerinde bazen çok acımasız olabildiklerini görüyorum. Normal koşullarda, planlı, severek isteyerek, mutlu mesut şekilde çocuk sahibi olan anneler zaten ellerinden geldiğince çocukları için kendilerini parçalarlar.

Yemek yemedi diye günlerce kendisi de yemeyebilir, düştü diye saatlerce kendini suçlayabilir, uyumuyor diye gecelerce dua edebilir, ateşi düşene kadar nefesini tutup bekleyebilir, çocuğunun dişi ağrıyor diye bir annenin kalbi ağrıyabilir vs vs.

Eğer bir problemi çözemezse, çözene kadar akla karayı seçer ve ister istemez başka annelerin deneyimlerine başvurur. Nedense çoğunlukla, şurada yanlışın var bu konuda hatalısın der de, adam gibi çözüm alternatifleri çok azı sunar.



Ya kadın zaten perişan, denemediği şey kalmamış, sana soruyor, sen ne yapmıştın diye. Neden olası hatalardan başlar ki konuşmaya -ki hiç de ölümcül hatalar değildir- "aaaa ama bak olmaz güzelim TV açarsan yemek yerken çocuğun beyni sütlaca döner, ileride obez olur," der. Tabiki Tv mükemmel bir çözüm değil, ancak iyi beslenemeyen bir çocuk, ara sıra tv izleyen çocuktan biraz daha az zeki olur gibime geliyor. Zira beslenme ve uykunun önemi yadsınamaz.

Yemek yerken 1.5 yaşında bir çocuktan nasıl olur da yetişkin davranışları beklenebilir ki. Tabi ki çocuk 3 dakikada sıkılacak. 10 dakika aynı oyuncakla oynamayan 1.5 yaş çocuğunun 15 dakika boyunca aynı tabaktan aynı sebzeyi yemesini nasıl bekleyebiliriz?

Dolayısıyla Tv açmadan da yapılabilecek şeyler var. Bu konuda hem fikirim. Ama bir öğün TV denedi diye bir kadına dünyanın en kötü anne muamelesini yapan annelerin kendi eksiklerini hatırlamalarını dilerdim. Ve o şekilde TV olmadan, yemek yemeği kaç senede öğrendi kendi çocukları bir dönüp bakmaları gerekmez mi. Çünkü anne kişisi çok çabuk unutuyor, doğanın hediyesi bu, zor günleri çok çabuk unutuyor ki yeniden doğursun.


Örneğin plajda çok sık yaşanır, herkes boş boş oturuyor olduğu için o sırada, (çok doğal bir durum, tembellik etmeye gidiyoruz sonuçta,) daha çok inceler başka annelerin hatalarını bulmak için. İçinde tutamaz bir de, tanısın tanımasın söyler hemen eleştirir. Haz alır sanki hata bulup karşısındakine söylemekten. Sonra da bir sigara yakar, kendi çocuğunun suratına üfleye üfleye içer. Dövesim gelir.

Siz o sırada dayanılmaz ağlama sesine rağmen, çocuğunuza birşey öğretmeye çalışıyorsunuzdur, "bırak çocuk yapsın çok sıkıyorsun sen de ama" diye başlayan eleştiriler bulaşıcıdır. Ardından bir başkası daha ilaveler yapar konuşmalara. En sonunda çocuk da bakar ki başkaları onaylıyor, daha çok ağlar bağırır inatlaşır. Annenin sinir sistemine kuvvet, bazen pes eder, bazen alır çocuğu eve döner.

Ödüm kopuyor birine birşey diyeceğim zaman, aman yanlış bir cümle kurmayayım, fikrim sorulmadıkça bir anneye bilmiş bilmiş konuşmayayım. Öneri istenirse de, şunu yap bunu yap demem, ben şöyle yapıyorum sen de deneyebilirsin istersen derim susarım arkadaş. Hatta aksine rahatlatmaya çalışırım, merak etme düzelir, bir seferden birşey olmaz falan diyerek annenin suçluluk duygusundan kurtulmasına bir parça destek olmaya çalışırım.

Bu arada yemek yemeyen çocuk çok zordur. Ne yapacağını şaşırır anne. Her kafadan bir ses çıkar. Bazıları bir sefer işe yarar, bir dahaki sefere yaramaz. Mantık çerçevesinde hep şunu hatırlamak lazım: çocuk çabuk alışır, çabuk unutur, çabuk sıkılır. Günde 4 öğün yerine böle böle 8 öğün yiyebilir. Kısa süreli az porsiyonlar vermek hem anne için daha kolay hem de çocuk sıkılmadan tamamlanmış olur.. 2.5 yaşına doğru düzeliyor zaten enerjisi hoplaması zıplaması yüzünden kurt gibi aç oluyor, yeme desen de yiyor. Beğendiği sevdiği şeyleri tabi. Şarkı söylemek, lokmaları saymak, bazı şekillerde yapıp parça parça yemek, beraber yemek, vb çeşitli şekillerde yedirilebilir. Her çocuğun zevk aldığı şeyler farklı. Karan bir lokma kendi yerse, bir lokma da kedisine veriyormuş gibi yapıyor. Ne zararı var. Bazı günler ise, bir lokma da bana vermek istiyor, ne zararı var. Bazen Elmo da mama yesin diye Elmonun yemek yediği bölümü açıyoruz. Ne yediğinin tamamen farkında ve eğlenerek yiyor. Zekasına da diyecek yok maşallah.

Çok katı yasaklara oldum olası karşıyım. Kaliteli ve kontrollü olan herşeyi destekliyorum. Bir kuralı doğru yönetemeyince hop hemen yasaklamak kolay olanı. Zor olan disiplin içinde ve mutlu şekilde çocukla etkileşimde olabilmek. Bazen başarıyorum bazen başaramıyorum, ama hedefim bu. Olabildiği kadar yapacağım, bu hedefime odaklıyım.

Masaya otursun, sağa sola bakmadan, yemeğine odaklanıp yesin diyebilirsiniz, bir çok uzman da hayatında hiç çocuk görmemiş gibi bunu önerir, ama bu hayal için bir 10-15 sene beklemek gerekebilir :)





Hiç yorum yok: