14 Ocak 2013

Kurallar ve Yöntemler

Önceki yazımda kural koymakta zorlandığımı ve nasıl bir yöntemle en sağlıklı çözüme gidebileceğimi araştırdığımı anlatmıştım. O yazı  bu konunun giriş kısmıydı aslında çünkü mevzu tek bir yazıyla bitecek gibi değil. 

Şimdiye kadar bu konuda neler öğredim bir bakalım:


-ne çok serbest ne de çok katı olmak işe yaramıyor. demokratik adaletli bir disiplin olması şart.
-bebekken prize giden ele hafifçe vurmak bile aslında katı disiplin biçimi. Neyseki başka hatalarında bunu yapmadım, yalnızca priz.
-dogrusu ise, çocuğa hayır diyerek kucaklayıp onu oradan uzaklaştırmak. (Evet çoğu zaman bunu yaptım, eğer sonucunda çok hafif tehlikeler varsa örneğin basit yarasız olacak bir düşme yada hafif sıcak olan bir bardağa dokunma ile sıcakla irkilme gibi, karışmadım deneyerek öğrensin diye. Bu konuda dersi geçtim çok şükür!) Ancak çocuk belli kabiliyetler kazandığında, onu ortamdan uzaklaştırmak o kadar kolay olmuyor. Çekiyorsun geri gidiyor, yine çekiyorsun yine gidiyor. Bir çeşit inatlaşma sürüyor ve sonunda ya nesneyi ortadan kaldırıyorsunuz (cihazlar yükseğe, dolap kilitleri vb) ya da mümkünse çocuğun dikkatini başka bir aktiviteye çekmeyi deniyorsunuz.


-koşul ne olursa olsun aynı tavrı korumak. (Şunu yapmayı kesmezsen eve gidiyoruz dediyseniz her seferinde bu durumda dediğiniz gibi yapmanız lazım. Bazen eve gidip bazen gidilmiyorsa çocuk şansını her seferinde ve hatta farklı yaramazlıklarla denemeye devam edecek)
-söylediğiniz tehditler gerçekçi olacak ve yapılacak. O durumda ceza değil sonuç olmuş oluyor.
(Burada güzel bir örnek vardı paylaşmam lazım: eğer kardeşine vurmaya devam edersen seni sokakta bırakırım gibi ütopik tehditler yapmayın, çocuk sizi dener. Eğer vurmaya devam eder ve onu sokakta bırakmazsanız (mümkün değil yani) yandınız artık kolay kolay ıslah olmaz.)
- suç ve hatayı doğru tespit etmek lazım. Bilerek isteyek yaptığında sizi deniyor ve sınırlarını öğrenmeye çalışıyor.. Bu durumda suçla aynı konuda bir ceza verildiğinde yine ceza almış değil sonuç öğrenmiş oluyor (önceki yazımda araba koltuğunu nasıl temizlediğini anlatmıştım). "Yemeğini bitirmezsen dondurma yok". Yemeğini bitirmeyen çocuğa tv izleme cezası veya odasından çıkmama vb farklı konularda tepkiler olduğunda sonuç değil ceza oluyor ve öfke, kırgınlık oluşuyor. "Haksızlık bu" diye düşünüyor.


-hata ise daha farklı. İlk seferde "hata" oluyor. Doğrusunu, tabi ki  "kuralları" izah etmek gerekiyor.
-çocuk her zaman kazan-kazan sonuç olduğuna güvenecek. Ne anne ne de çocuk kaybedecek.
-"şunu yapmazsan, şunu yapamazsın" yerine "şunu yapar yapmaz şunu yapabilirsin" cümle formatı işe yarıyor gerçekten denedim!!
-"kurallara uymazsan sonucuna katlanırsın" bu lafın arkasında durmak bazen çok zor gerçekten. "Bu yemeği yemezsen aç kalacaksın" demem ve aç kalması beni bitirse de, Karan hiç oralı değil. 3 saat de geçse "evet haklıymışsın acıktım" diye geldiği olmadı hiç. Ama o açlık huysuzluk yaptığı için idare etmesi çok zorlaşıyor. Alakasız konulara arıza çıkarıyor. Sorular sorarak "asıl sorununun aç olduğu için mutsuz olduğunu" kendisine buldurtmak da çok kolay değil, on seferde yedi sefer başarmış olabilirim. Kalan üç seferi sormayın. Genelde aç uyudu :(


Bu konuda bir örnek vaka var, çok etkilendiğim için paylaşmak istedim: 

Çocuk okuldaki yaz kampına birkaç yıl katılıyor. Ancak okuldaki bir kuralı çiğnediği için, sonraki dönem kampa katılamama cezası alıyor okul yönetimi tarafından. Aile çocuğunun çok üzülmesine kıyamıyor ve kamp alanına yakın bir yerde konaklama imkanı sağlayarak, çocuğa oradaki arkadaşlarıyla bir şekilde görüşme imkanı yaratıyor. Bu şekilde çocuğa iyilik mi ettiler? Çocuğa "yasaların nasıl çetrefille çiğneneceğini" öğretmiş oluyorlar.


- tuvalet eğitiminde bile şunu öneriyor: kaza olduğunda banyoya gidip kendini temizlemesine destek olun. "Evet olabilir böyle kazalar, hadi şimdi seni temizleyelim" diyerek banyoya gidip kendini yıkamasına yönlendirmek önemli. Bir yerden sonra o da bıkacak yani sürekli yıkanmaktan. Altına kaçırmanın sonucunu öğrenecek.
Biz hala eğitimi tamamlamadık ama bunu denedim, bir kaç sefer sonra sıkıldı ve çişini söylemek yerine "bez bağla" dedi. Tepki vermedim. Denemeye devam..


Şimdilik bu kadar. Bu kitapları tabiki bir kaç haftada okuduğum için okudukça uyguluyorum aslında, ama denemek yanılmak ve önerileri toparlamak da zamanımı aldı :)

Fotoğrafta görünen en üstteki kitabı henüz bitirmedim ve arada 1 adet eksik var, Yasemin Yusufoff-Pozitif Disiplin de bu yazıya referans kaynak olarak o görselde olmalıydı ancak bakıcıma ödünç verdiğim için koyamadım.

İlavelerle birlikte başka bir yazıda konuyu irdelemeye devam edeceğim.






Hiç yorum yok: