21 Şubat 2013

İtiraf ediyorum

Bebekli hayatı özledim.

Çıldırdım mı acaba?
Birkaç gündür Karan tek başına uyumaya çalışıyor. "Kendim" yapayım inatlarına bayılıyorum. Herşeyde olduğu gibi uyumayı da kendisi yapmak istedi, tabi seve seve destekledim.

Önce "iyi geceler"leşiyoruz, öpüşmeler koklaşmalar. Suluk, kedi ve aileye yeni katılan Winniedeki eşek İyor'u (Eeyore) koltuğumuzun altına sıkıştırıp odamızın yolunu tutuyoruz. Yatağına yatırıp öpüyorum seviyorum "gene sev gene sev" baskılarından sonra nihayet "artık gidebiliyorum". Derken 10 dakika sonra "anneeaa ben uyandım" diye geri çağrılıyorum. Tabi ki uyanmadı, daha hiç uyumadı ki :)

Birkaç sefer gidiyorum geliyorum derken bir gidişimde sanırım kendisini acele ettiriyor ve uyuya kalıyor.

Geçen gün "kendin uyursan sana çizgifilm alacağım" dedim. Aman ne sevindi, "aslanlı olsun" diye de tembihledi. Ve uyudu kendisi!! Mecbur verdik bir söz, aldım Madagascar 3'ü işten gelirken, beraber izledik.

Dün akşam düşündüm, bebekti, bir kolumda başı diğer kolumu ayağıyla itibildiği minik hallerini hatırladım, meme emerken uyuya kaldığı, veya uyudu sanıp memeyi çektiğimde ağladığı zamanları.. Akşam 18.30 da uyuduğu zamanları hatırladım.. ve sabah 6 da uyandığı..

Başının konak oluşunu, dişsiz ninelere benzediği, elinin kolunun moro refleksiyle çırpındığı zamanları hatırladım. minicik bir küvette banyo yaptığı, ufacık havluyla bir paket olduğu zamanları..

Çocuk kendi kendine uyuyunca bana rahat battı herhalde, alıştığım, şikayet bile ettiğim şeyleri geri çağırıyor kalbim.

Meyve püresi falan yedirdiğim günler geliyor aklıma.. sabah güneş doğarken sessizlik içinde emzirdiğim ve başbaşa olduğumuz o gözgöze geçen, tatlı ama uykusuz sabahlar. Çıtçıtlı atlet üzerine giydirilen ayakları patikli tulumları, ve ananelerin ördüğü yelekler geliyor aklıma. Kucağını dolduran bir yün yumağı gibi koca bir göbek ve tombul pembe yanaklar..

Kalça kemiğime oturtup, tek kolumla gezdirebildiğim günler geliyor gözüme,, o esnada ensemdeki saçımı koparırcasına çekmesine hem ağlayıp hem güldüğüm anlar geliyor.
Oyun minderine yatırıp yanına uzanırdım, o askıdaki şeylere vurmaya çalışırken bazen uyuyakalırdım bile. Öğle uykusunu uyurken acele acele yemek pişirdiğim günler, tam köfteleri toptop yaparken uyandığı günler,,, duş almayı 4 dakikaya kısalttığım günler.. bebek telsizli günler.. bakım çantalı günler.. makyajsız günler.. yüzüksüz küpesiz günler..kapaklı kaplarda taze mamaların taşındığı günler..



Ne kadar zor ama ne kadar güzel günlerdi diye hatırlıyorum hep.

Akşam uyumadan önce yoğurt mayalamayı falan da özlersem yaşadık....


Hiç yorum yok: