Ben bu blogu yazmaya başladığımda oğlum 15 aylık civarındaydı. O nedenle o zamana kadar olan dönemi sonradan yazdım hep. Tabi ki bilgilerim sıcak ve tazeydi, henüz unutmamıştım ama günü gününe yazılmadığı için özet geçmiş gibi olabilir bazı konular ve 15 aydan önceki dönem.
Bu nedenle bazı annelerden aldığım sorular üzerine bir kez daha birşeyler yazayım dedim.
Tatlı tatlı anne sütünden başka şey yememiş bir bebeğin yeni bir besine alışmasını düşünün. Tabi ki hemen ekşi elmaya bayılacak değil. (bize tatlı da gelse, aslında tadın, dikkat edin en tatlı elmada bile ekşilik vardır) Dilinin tat dokuları ne kadar hassas bir düşünün. O yüzden anne sütü ile karıştırarak,veya ona benzer tatları hayal ederek işe başlamak işe yarayabilir. Bu yüzden çocuklar pirinç unundan muhallebiye bayılıyorlar ilk etapta tabi. (şekersiz ve su ile yapılmış) Alıştığı tada yakın buluyor ne de olsa. Tabi emzirme döneminde annesinin yediği şeyler de çok önemli. Anne ne kadar değişik şeyler yerse, bebek de daha hızlı adapte olur diye okumuştum.
Bir hayalim gerçek olurcasına, 6. ayın sonlarına doğru, ilk defa meyve püresi yapıp kaşığı oğluma uzattığımda yaşadığım şoku unutmam. Kaşık ne, çocuk bilmiyor ki!! Emme hareketinden başka hareket mi yaptı o zamana kadar? Cam rendede ellerim acıyana kadar incelttiğim armut hiç de hoşuna gitmedi ayrıca. Bu sefer püresinden vazgeçtim, suyunu damla damla çay kaşığı ile vereyim dedim, onu da salıverdi dudaklarından. Olmadı yani.
Her gün ve günde 3-4 öğün ile bu armut suyunu ve evde mayaladığım yoğurdu vermeye çalıştım ve olmadı olmadı. Belki ilk 1 hafta herşey çöpü boyladı. Bu arada armut olmadı diye, üzüm suyu çıkardım cam rendeden, o da olmadı. Elma, ı-ıh! Bu arada ben doğumdan sonra şiddetli kabızlık yaşadığım için günde yarım litre kadar kayısı kompostosuna alışmıştım (şekersiz). Bir gün ondan vereyim dedim. Karan ona bayıldı! hah 1. haftanın sonunda ilk golü atmış oldum. (kuru kayısıyı yarım saat kadar kaynatın. bu kadar. içine başka birşeye şekere falan aman ha gerek yok)
Kompostosundan sonra kayısıyı plastik ince süzgeçten kaşıkla ezip geçirince oldukça tatlı bir meyve püresi doğdu. Karan ona da bayıldı. Benim ek besin düğümüm bununla çözüldü. İlk 1-2 ay neredeyse herşeye haşlanmış kuru kayısı püresi ile az az karıştırarak alıştırdım. Havuç püresi mi deneyeceğim, içine 1/3 oranında kayısı püresi koydum, patates mi vereceğim aynı şekilde. Tabi bazı tatlar çok uyumsuz olabilirdi. Havuç, elma, patates, yoğurt, armut vereceksem kayısı püresi ile karışık yedirdim. 8. ayda artık seçerek de olsa bazı şeyleri yiyordu. Günde 2-3 öğün ek besin verebiliyordum. Yoğurda da alışmıştı ve artık kayısı koymadan da çok severek tüketiyordu. Geldik ıspanak, brokoli gibi şeylere. Kayısı ile olur mu olmaz iğrenç yani :D
Onları tek başına denedim. Pek hazetmedi tabi beyefendi. Çünkü tatlı değiller. Pirinç unundan 1-2 tatlı kaşığı kadar muhallebi (şekersiz, su ile) yapıp ıspanak püresi ile karıştırdığımda bayıldı gerçekten. Dolayısı ile diğer sebzelerdeki kurtarıcım da 1/3 oranında pirinç unu muhallebisi olmuştur. Kabak, brokoli, ıspanak, kereviz bebeklerin kolayca yutabildiği kıvama gelen sebzelerden. Hiç blender kullanmadığımı belirtmeme gerek yok sanırım. Şu basit plastik süzgeçlerden edinip, haşlanmış sebzeleri yemek kaşığı ile ezerek geçirmeniz yeterli.
Bu arada kabak gaz yapan bir besin. Ancak denedim gördüm ki, gaz yapan kısmı çekirdekleri. O yüzden kabağı haşladıktan sonra dilimlediğinizde ortasından çekirdekli kısmı ayırırsanız gaz sorununu minimize edebilirsiniz.
Herşeyi buharda haşlamaya o kadar alıştık ki, hala kendi yemeklerimizi dahi artık suya koymuyorum. Besin değeri açısından su ile uçup gitmemesi için bu süzgeçlerden tavsiye ederim. Sebzelerin daha lezzetli kaldıklarını göreceksiniz. Ayrıca bir çok boyda tencereye göre ayarlanabiliyor. Tek sorun, bulaşık makinasına girerse paslanıyor :( o yüzden sebze artıkları kurumadan, elde yıkamanızı öneririm. (kullanımı bilmeyenler için onu da not düşeyim: tencereye 1-2 parmak su koyup, üzerine bu süzgeçi yerleştirin. Sebzeleri de koyduktan sonra kısık ateşte kapak kapalı olarak pişene kadar tutun. Sık sık su bitmemesi için kontrol etmeniz gerekebilir. Kabak,ıspanak 15-20 dakikada pişerken, brokoli havuç gibi sebzeler biraz daha zaman istiyor.)
9. ayın başında artık Karan karnabahar, mercimek gibi hazmetmesi zor besinler haricinde her sebzeyi tüketti. Kabak, ıspanak, kereviz, enginar, taze fasulye (gaz yapmaması için içsiz fasulye), bezelye, havuç, patates, brokoli, yeşil biber. Derken tabi meyveye de alıştı ve günde yarım elma ve yarım muzu bir mandalina suyu ile püre yaparak ara öğün olarak verdim. Kıymayı veya tavuk etini suda haşlayıp, ekmekle blender yapıyor ve sebze püresine katıyordum. Et dışında hiç birşeyde blender yapmadım. Karan ilk dişini 8.5 aylıkken çıkardı, bu yüzden biz köfteye geçebildiğimizde 3 diş vardı ve 13-14 aylık civarındaydı. Bazı bebeklerin dişi olmasa da yiyebildiğini, damağıyla ezdiğini duydum. Ancak Karan pek o tarzda bir bebek olmadı. Pütürlüye alışana kadar ilk 1-2 ay sık sık kustu.
(Bu arada elmayı da buharda haşlayın. Tatlandığı için daha kolay kabul edebilir. Belki sağılmış annesütüyle karıştırarak deneyebilirsiniz.)
6.-12. aylar arası bu sebzelerle çorbalarla hatta kusmalarla geçen dönem 6 aycıkmış gibi gelebilir ama aslında zaman o kadar çabuk geçmiyor bebek büyütürken bence. Hani 2 yaşından sonra evet hızlanıyor ama ondan öncesi ince ince ilmek ilmek örülen bir dönem. Bebeğin bu gıdaları sevmesi alışması şıp diye olmuyor olamıyor malesef, ama o 6 ay içinde en azından belli başlı şeyler de aşılmış oluyor orası kesin. İlk dönemde bu sebzeler hafif bile olsa gaz yapabiliyor. Rezene, kimyon faydalanılacak değerli şeylerden. Ancak biz Nurse Harveys şurup da kullanmak durumunda kaldık zaman zaman. Hiç kolik derdimiz falan olmadı, ek besinlere kadar gaz sancısı pek fazla yaşamadık. Ama ek besin döneminde hazımsızlık da oldu alerjiler de.
Bu arada hatırlıyorum, 1 yaş olduğunda bu çocuk ne kadar su tüketmeli diye fellik fellik araştırdığımı. Çorba ve meyve suları dahil 1 litre civarı yeterli demişti doktorumuz. Anne sütü aldığı sürece suya pek hevesi yoktu oğlumun. O yüzden suyu sevmesi 8-9 ayları buldu.
Karan'a dokunan gıdalar:
Beyaz peynir: Hazımsızlık. Gaz. Yerine yoğurt verebildiğim için ısrar etmedim. Annesütü de alıyordu. 1 yaşından sonra geçti. Tüm süt ürünlerini tüketebiliyor.
Semizotu: Çok pişik yaptı. Aslında ıspanak da hafif dokunurdu ama bol pirinçli olursa kurtarıyordu. Ara sıra denemekte fayda var, bazen bir bakıyorsunuz alerji etkisi geçmiş oluyor bebek büyüdükçe. Pazı hiç dokunmuyor. Az çok birbirine alternatif olabilecek yeşil sebzeler bunlar, denemekte fayda var.
Yumurta beyazı: 18 aylık olana kadar beyazsız tüketti, sonra şıp diye kesildi. Pişik hazımsızlık, hatta tüm yediklerini kusmaya kadar giderdi.
Portakal veya suyu: Çok asitli. Şiddetli hazımsızlık ve pişik. Nefesinde bile asit kokusu alırdım. Mandalina hiç dokunmuyor ve hiç bir zaman dokunmadı. Ama 33. ayında olan oğluma portakal haaaaalaaaaa dokunmakta.
Domates, kırmızı biber, tarhana, ve benzeri kırmızılar: 2 yaşına kadar dokundu. Şiddetli hazımsızlık, pişik, kaka sayısında artış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder