8 Mayıs 2013

Ne zaman rahata ereceğinizi söyleyeyim mi?

Her anne babanın kafasında benzer bir soru vardır : "Ne zaman rahata ereceğiz?" Kendisininkinden daha büyük çocuğu olanlara hemen bu konuda danışırlar, ben her gördüğüm anneyle resmen röportaj yapıyorum, kırk tane soru kafamda ne de olsa..


Zavallı anne babanın bu konudaki merakı, çok basittir aslında, bu çocuk ne zaman uyuyacak, ne zaman sorunsuz oyunsuz ve özellikle "acıktım" diyerek gelip yemek yiyecek, ne zaman tepemizden inip kendi kendine oyun oynayabilecek, ve benzeri, basit ama aile içinde çok önemli yeri olan üç beş detayla alakalıdır. Çünkü bu durumlar biraz esnediğinde anne baba da evde kendine zaman ayırabilmeye başlıyor, tüm aile bireyleri birbirine saygı göstermiş oluyor ve çocuklar da büyüklerin ihtiyaçlarını farketmeye ve özellikle kabullenmeye başlıyor sanırım. Çoğu çocukta bir iki ay farkla da olsa benzer zamanlarda geliyor o "rahat" günler geceler. Zaten doğduğundan beri farklı olan türleri meclisten dışarı tutuyorum mesela akşamdan sabaha uyuyan, dertsiz meme emen, sıkıntısız yemek yiyen özel üretim bebeler de var, duymadık mı duyduk. Ben etrafımda görmedim pek, ama duydum uzaktan uzaktan öyle rivayetler.

Şöyle kabaca bir liste yaptım. Öncelikle tüm bunların farkedilir derecede başarılı olması ve süreklilik göstermesini 2.5 yaşından sonra beklemek daha doğru olur sanırım. Çünkü öncesinde dengeler daha hassas oluyor, örneğin bir seyahatle veya hastalıkla daha kolay bozuluyor. Ama 2.5 yaş sonrasında o kadar hassaslık kalmadı. Aynı zamanda her çocuk farklı, birinde birşey daha önce olurken diğerinde başka birşey daha önce yaşanıyor. Bu da doktorların dediği gibi, çocuklar bir süre neye odaklanırsa o önce yerleşiyor, bir süre sonra diğerine geçiyor dolayısıyla bu da çocuklar arasında farklı dönemlerde farklı şeyler yaşanmasını açıklayabilir. En önemlisi tüm bunlar bizim evin gerçekleri, benim çıkarımlarım diyebilirim :

-ne zaman ağlamadan isteyecek? Adam akıllı konuşmayı becerebilince.Tabi alışkanlık olarak ağlaya ağlaya konuşma dönemi var. Bu bir geçiş. "Ağlarken söylediklerini anlayamıyorum gel biraz sakinleşip konuşmayı deneyelim" gibilerinden yönlendirmelerle çocuk zamanla ağlamadan konuşmanın gücünü kavrayıp, seviyor.

-ne zaman uyuyacak? gündüzleri yalnızca bedenen değil, beyin olarak da yeterince yorulmaya başladığı zaman. Önceleri çocuk anlamsız hatta amaçsızca hareket ediyor sanki, herşey dikkatini çekiyor herşeyle ilgileniyor bazılarını kavrıyor bazılarını es geçiyor. Ne zaman ki beyinde şimşekler çakıyor, öğrendiklerini hatırlayıp uyguluyor, kafa yoruyor, işte o zaman uyku kalitesi artıyor. Benim şahsi görüşüm ve eğer uzman görüşü varsa bu konuda ilave yapsa çok memnun olurum.

-ne zaman sorunsuz yemek yiyecek? fiziksel aktivitelerinde kafayı da yormaya başlayınca. yani üstteki soru ile aynı zamanda. Beyin daha çok enerjiye ihtiyaç duyuyor malum, üstelik de vücuda giren suyun büyük oranını beyin kullanıyor, hatırlatmakta fayda var, yemek kadar su tüketimine de dikkat etmek lazım.

-ne zaman tepemizden inecek? kendi kendine yetip, sizin yaptıklarınızı yeterince yaratıcı ve eğlenceli bulmamaya başlayınca. yani kendine tam güvenle yaramazlık yapabileceği zaman. Fiziksel olarak yetenekleri geliştikçe, özellikle herşeyi "kendim yapacağım" inadı ile hızlıca deneyimleyip öğrendikçe, bize daha az ihtiyaç duyuyor. Zaten daha çok "yaramazlık" yapabilmek için "sen git" demeye bile başladı :) ama bu durum asla tamamen bitmez tabi ki,zaten ben de istemem, çünkü çocuk da sosyal sonuçta ve çoğu şeyi paylaşmak istiyor bizim kadar O da.


-ne zaman acıktım diyecek? kendi yemek zevki oluşunca. Örneğin Karan artık her yemeği kendi severek seçiyor. Hangi yemeğin yanında ne yiyecek ne içecek karar veriyor, yumurtası omlet mi rafadan mı olacak her sabah soruyorum, tavuk kesinlikle kemikli olacak ve eliyle Erol Taş amcası gibi yiyecek, öyle seviyor. Bu seçimlere günlük artan enerji ihtiyacı da eklenince, "yemek hazır" dememle sofraya gelinmesi an meselesi.

Karan haziranda 3 yaşını dolduracak. Biz rahata erdik diyebilirim. Kuyruklu soru dizilerine cevaplar bulmak, neleri kendi yapabilir nelerde yetişkin yardımı alması gerekir konularında ikna etmek ve aktiviteleri sonlandırmak dışında zorlandığımız konu kalmadı gibi birşey. Bununla beraber bazı zor soruları hiç gelmeden cevaplamak da işi kolaylaştırıyor. Örneğin her gördüğü hamile bayan fotoğrafına bakıp "ben de buradaydım, doktor çıkardı beni anneme verdi" diye basitçe kendisi açıklıyor artık çünkü biz, O hiç sormadan anlattık fırsat buldukça, hamilelerle karşılaştıkça basitçe izah ettik. Oedipus hala ara sıra (babayı sevmiyorum seni seviyorum, sevme sen de diyor bazen) kapımızı çalsa da "ben babanı sevmeseydim sana nasıl kavuşacaktım, biz babanla birbirimizi çok sevdik senin için, sana kavuşabilmek için" diye  anlatmaya çalışıyorum, çoğu zaman da işe yarıyor "biz aileyiz" diyor hemen.

Kısacası 2.5-3 yaş gerçekten önemli bir dönem, hayatımızda çok şey değişti. Çocuk ilkel doğuyor ve Dünya'ya, çevre ve evdeki koşullara adapte olması 2-3 sene sürüyor bence.

Bizimkine benzer bir bebeği olanlara azıcık ilham verebildiysem ne mutlu bana.

Listedeki son ve en zor soru ise,
-ne zaman kendi kendine uyuyacak? inanın henüz bilmiyorum.
Bazen oluyor bazen olmuyor, ama diğer annelerden duyumlarıma göre bunu kreşe başladıktan sonra diyorlar, bekliyoruz biz de sabırla bakalım.




Hiç yorum yok: