1 Ağustos 2013

Karan Artık Kreşe Başlayacak

Karan 38 aylık oldu. Her ne kadar bebeksi tarafları olsa da hızla çocuk davranışları ve olgunluğu kazanıyor.

Kreş ihtiyacımız gittikçe belirginleşiyor haliyle.



Nisandan beri yani 3.5 aydır bezsiz gezen oğlum, 2 aydan fazladır geceleri de bezsiz uyuyor hatta bez konusunu tamamen unuttuk gitti, sanki hiç bez olmamış hayatımızda.

Dün gece ise ilk defa tuvalete kalkınca yardım istemedi, kendisi yaptı sonra gitti yatağına yatıp uyudu. Bu bez konusu, kreşe başlamak için en önemli adımdı, tamamen bezsiz kalması ve kişisel hijyenini kotarabilmesi yani.

Yemek konusuna gelince, aslında kendisi yiyebiliyor hatta basit şekilde bıçak bile kullanmaya başladı, omlet, kek gibi yumuşak şeyleri kendisi kesebiliyor. Çorba henüz zor tabak olmaya devam ediyor ve şuan oyun onun için o kadar önemli ki, her an oyuna devam etmek istiyor ve "sen yedir" istekleri devam ediyor. Çoğu zaman ve özellikle restorandayken kendisi yiyor ama evde benim yedirmemi istiyor. İdare ediyoruz. Ancak kreşte aç kalmayacağını düşünüyorum.

3 yaş sendromu da neymiş derdim daha 2 yeni geçti derdim ama aslında hakikaten arada farklar var. Diğer yandan sendrom falan diyince sanki devasa sorunlar, nadide krizler gibi anlaşılmasın. Aslında çok basit: çocuk büyüyor ve kendi güçlerinin farkında. Öyle başedilmeyecek bir durum söz konusu değil. Sabırlı ve sakin kalabilmek başetmek için yeterli. (benim de bazen sabrım taşıyor ve yıpranıyorum tabi ki ama büyütecek birşey yok)Ama hangisi daha zor derseniz, 2 yaş daha kolaydı sanırım, 3 yaş inatları biraz daha zor geldi bana. Çünkü ikna etmek daha zorlaştı.

İşte tam da bu yüzden kreş gözüme daha önemli görünmeye başladı. İngilizce öğrensin falan diye değil. Grub seçip, grubuna uyabilsin, kendini kontrol edebilsin ve sakin kalabilmeyi öğrensin diye.

 Karan yaşının gereği aşağıdaki konularda gelişmesi gerekiyor:

-Sadece kendi tercihlerinin en güzel ya da doğru olmayabileceğini deneyimlemesi
-Hep "ilk" olamayacağını farketmesi
-Birşey paylaşırken kendi tercihine göre değil, birlikte karar vererek paylaşılacağını
-Sırayla birşeyler yapmayı
-Birebir arkadaşlar dışında bir oyunun 3-5 kişiyle de oynanabileceğini
-Arkadaşlarıyla birlikte birşey başarmayı, takım ruhunu
-Oyunda kazanmak-kaybetmek değil eğlenmenin asıl amaç olduğunu
-Yarışmayı ve rekabeti, dolayısıyla kaybetmenin de kazanmanın da olgunluğunu
-Tartışmanın olabileceğini ve sonunda anlaşamasa da arkadaşını sevebileceğini
-Özür dilemeyi ve özür kabul etmeyi


Tabi ki bunlar şıp diye gelişmeyecek. Tamamını kreşten beklemiyorum. Kreşte başlayacak ve tüm eğitim hayatı boyunca devam edecek bir süreç bu. Yıllar içinde olacak. Ancak evde, parkta veya bahçedeki arkadaşlarıyla daha geç olacağını hissediyorum. Çünkü baktı zor bir durum sözkonusu, ortamı terkedip eve kaçabiliyor taraflar ve konuyla yüzleşmeden, birşeyler öğrenmeden konu kapanmış oluyor. Kreşin biraz daha zorlayıcı olması devreye giriyor.  Tabi gün boyu evden uzakta olması da oldukça güzel deneyim olacak diye düşünüyorum.

Geriye kreş seçmek kalıyor, onu da bu ay içinde yapacağız. Okullar açılırken yaklaşık 40 aylık olacak ve ben kısmen hüzünlüyüm, oğlumun eğitim hayatı bir başladı mı bir daha bebeklik bitiyor diye. Ve bu yüzden bu 1-2 ayı onunla evde geçirmeye karar verdim, biraz da homeoffice olsun bakalım. Açıkçası iyi geldi, onu çok özlemişim.



Hiç yorum yok: