16 Aralık 2013

Acıların Kadını (mı)

Daha ziyade otuzumdan sonra dikkatime takılan bir durum var ki, öğretilmiş çaresizlik mi nedir bilmem, her halimiz "acıların kadını" modunda ve üzerimizdeki bakışlar, iyi de yapsak kötü de yapsak, 10 şeyden sadece birini başaramasak; hadi farketmez, on'unu da başarsak bile, acınacak birşey buluyoruz "kadınlar"da..ve kadın olarak kendimize en çok biz mi acıyoruz bazen acaba..


Daha doğarken, bu ülkede "dişi" doğduk keşke erkek olsaydık diye hemen acındık zaten.
Ardımızdan erkek kardeş gelince pabucumuz dama atıldı diye acındık .
Memelerimiz çıkarken, artık büyümeye başladık diye acındık.
Adet görünce, çocukluk bitti diye acındık.
Üniversiteye gittik, "kaybolacağız", korunmasız "kız kısmı" olduk diye acındık.
Vaktinde mezun olduk, "okulu bi koca bulup bitirseydik bari" diye acındık.
İlk işinde erkekler "müdür yardımcısı" diye ünvan alırken, biz asgari maaşla "asistan" olduk diye acındık.
Evlenirken, külliyen acındık.
Hamile kaldık, her ay 1-2 kilo aldık diye acındık.
Doğum fotoğraflarında "şiş" çıktık diye acındık.
Anne olduk, güzelliğimize bile acındık.
Lohusayız diye hiç acınmadık da, misafiri kapıda karşılayamadık diye acındık.
Çocuğa zor bakıyoruz diye acındık.
Çocuğa bakarken yemeği yetiştiremedik diye acındık.
Pazara giderken ütüyü fişte unuttuk diye acındık.
İşten gelince ayağımızı uzatıp, "kadın kadına" bi kahve içemedik diye acındık.
Akşam haberleri dinlerken yemeğin tuzunu koymayı unuttuk diye acındık.
Tek taşımızı kendimiz alabiliyoruz diye, acındık..
Trafikte "bayan şoförüz" diye acındık.
Karanlıkta "kadın başımıza" yürümek zorunda kaldığımızda acındık.
Yorgunluktan 9 da uyuya kalıyoruz diye acındık.
Sabah yatak keyfi yapmadan, alarmı 3 kere çaldırmadan yataktan fırlıyoruz diye acındık.
"Çocukla" Master yapmaya karar verdik, herkes acıdı caydırmaya çalıştı!
İkinci çocuğu doğurunca acındık, "üçüncüye hamileyim" diye sevinince, hepten dünya alem acıdı!
Kırk yılda bir geciksek, "çocuklu kadınız" diye acındık.
Kocamız başka kadına aşık oldu, acıların kadını olduk..

Biz aynı anda çok iş başarıyoruz diye hep acındık.
"Acınmak" kelimesi şuan artık kulağınızı tırmalıyor biliyorum , ve aynı zamanda, "hem başkalarının bize acıması ve bu nedenle de kendimize ister istemez fazlasıyla acımaya başlamamız" anlamındaki net türkçe kelime bu.
Kırk kere söyleyince olur derler, oldu değil mi, acındınız okudukça?

Hiç bir zaman feminist olmadım, kadına ve erkeğe ayrı ayrı değer veririm. Aynı zamanda, daha çok meşguluz diye kendimize acıyıp, "boş" zaman yaratmaya çalışıyoruz ve yaptığımız onca değerli şeyi "yük" olarak görerek, boş işler sevdasına, hatta tuzağına düşmeye başlıyoruz zamanla..

Sadece buna dikkat çekmek istedim..

Anne olmak, eş olmak, çocuk olmak, kardeş olmak, ev ile ilgilenmek, aynı zamanda bir işten para da kazanabilmek.., üstüne bir de güzel ve güler yüzlü olabiliyorsak, hiç de acınacak durumumuz yok! Rahatlayalım biraz ya..Çekin üzerimizden negatif algınızı da, yolumuza bakalım!!






Hiç yorum yok: