17 Ağustos 2014

Çocuk büyütürken bayıldığımız o reçeteler çalışmıyor!

Fasulyeni makarnadan önce mi sonra mı yersin? (bu sebze yenecek, kaçarı yok)
Banyodan önce mi sonra mı odanı toplamak istersin? (bu oda toplanacak, zamanını sen seç)

Bu tip "seçenek sunun" iletişim trikleri popülerdir kitaplarda. Çalışmıyor ablası.. Rutin,yapay ve "kitap sözü" olduğu müddetçe çalışmıyor!!!


Çocuklar zehir gibi akıllı. Yemiyor. 2 dakika önce inandır yola getir, 5 dakika sonra öyle bir intikam alıyor ki ağzın açık kalıyor.

"Anne, markete dondurma almaya mı gitmek istersin yoksa evde oyun hamuru mu oynamak?" diye aynen ters köşe bir şekilde karşılık alıyorsun. (Karan, 4 yaş 2 aylık).
Canın ne markete gitmek istiyor aslında ne de oyun oynamak! ama nafile, birini seçiyorsun çünkü çocuğun ihtiyaçlarına maksimum düzeyde cevap vermek istiyorsun, öyle programlanmışsın, annesisin. Sanki elinden gelse, bir yandan market sepetinde oyun hamurundan şekiller yapıp bir yandan alışverişini yapacaksın! peh!

Bak mesela şimdi diyorum ki "haydi uyku saati!dişler fırçalansın!" (saat 21.15)
"no!" diyor.
"Yes" diyorum.
"No"
"Yes yes yes!"
"No no no no no no nooooo!"

"Kaç dakika sonra uyumak istersin" diyorum. (atan 1- karşılayan 0)
"5 dakika" diyor. (uzatmalar başlasın)

Sözünü tutacak mı? hayır tabi ki. Çünkü bir oyuncağı elinden alarak oynamasını zorla durdurabilirsin (tüm ekolleri yıkarak ve kötü olmayı göze alarak tabi ki!!) ama çocuğun fişi yok ki, çekesin! uyumazsa uyumaz!
Sabah sürünse de artık biliyor bunu seçmiyor ne yapayım??

Belli bir düzenek içinde olan şeyler var ki ancak o şekilde o reçeteler çalışıyor. Başbaşa 3 gün geçirsek, işletim sistemi sorunsuz çalışmaya başlıyor. Derken ister istemez dışa açılıyoruz ve çeşitli sistemlere şahitlik edince, çocuğun tabiri caizse "terbiyesi" bozuluyor.
Mesela benim canım 9da uyumak istemiyor nihayetinde, o da bunu görüp "uyumamayı" seçiveriyor.
Eğer benden başka kimseyi görmese yaban bir hayat yaşasa çocuk, tüm sistemim çalışacak tabi ki.
Bırak dede babaanne anaanne teyze vs yakınların yaklaşımlarını, çevresel o kadar fazla etken var ki, çocuk benim de o düzenek içime girmem için özel bir çaba harcıyor: daha çok çikolata, daha çok eğlence, daha çok oyun, daha çok dondurma, daha çok özgürlük için yapmayacağı yok. Motivasyonuna hayranım!


Zamanla bir bakıyorsun, senin cümle kalıpların, senin taktiklerini çözmek ve kopyalamak çocuk için "bebek oyuncağı" olmuş, dış dünyada senin iletişim biçimini kopyalayarak her işini istediği gibi görmeye başlıyor.

Reçeteler çalışmıyor beni kendi içimden çökertiyor!!

"Yemek yemek çocuğun kendi bedeniyle iletişimidir" diyen baba baba laflar eden uzmanlara çok fena bozuluyorum. Her öğün köfte pilavdan başka "beden iletişimi" bilmeyen çocuğa neler neler neleeeeer denedim bir ben bir de şu blogu okuyanlar bilir!!

Yemiyor diyemem tabi ki Karan çok zaman yiyen bir çocuk, ama düzenli ve sağlıklı beslenmesi için 7 takla atmazsam sistem çalışmıyor arkadaş, 21 günde alışkanlık falan olmuyor. "Çok sevdiği" yemekler dışındakiler için sürekli savaşıyorum, "az sevmesi", "biraz beğenmesi" gibi bir skalada çalışmıyor sistem. Bütün kışı karnabahar ve patatesle geçirdik..

Öyle dümdüz engebesiz bir yola girmiyor bu iş hiç, ben güclendiğim için nispeten kolaylaşıyormuş onu anladım, aslında çocuk değişmiyor ya da sisteme oturmuyor bu iş.

Sen tükenme beni bitir Karan, beni...


(saat 23.15.. hala uyumadı,,)




Hiç yorum yok: